TÜRK ORDUSU

 Başkomutan

Müşir (Mareşal) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Genelkurmay Başkanı

Birinci Ferik Mustafa Fevzi (Mareşal ÇAKMAK)

Batı Cephesi Komutanı

Mirliva İsmet (İNÖNÜ)

Batı Cephesi Kurmay Başkanı

Albay Asım (GÜNDÜZ)

1. Ordu Komutanı

Mirliva Nurettin (SAKALLI)

2. Ordu Komutanı

Mirliva Yakup Şevki (SUBAŞI)

5. Süvari Kolordusu Komutanı

Mirliva Fahreddin (Altay)

 

• BAŞKOMUTAN GAZİ MAREŞAL MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

1

1881 yılında Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Bey, annesi Zübeyde Hanım’dır. 1893 yılında Selanik Askeri Rüştiyesine, 1896’da Manastır Askeri İdadisine ve 14 Mart 1899’da da İstanbul Harp Okulu’na girdi. 1901’de burayı Piyade Teğmeni olarak sekizincilikle , 1904’te Harp Akademisini dördüncülükle bitirdi. 11 Ocak 1905’te Yüzbaşı oldu. Kısa bir süre sonra değişik sınıflarda staj görmek üzere merkezi Şam’da ublunan 5’inci Ordu’ya atandı ve 13 Ekim 1907’ye kadar burada kaldı.

20 Haziran 1920’de yükseldiği Kıdemli Yüzbaşılıkta 5’inci Ordu Kurmaylığı, Selanik’te 3’üncü Ordu Kurmaylığı ve 1908’de 5’inci rübeden Mecidi Nişanı ile değerlendirildi. 13 Nisan 1909’da İstanbul’da patlayan gerici hareketi (31 Mart Olayı) bastırmak üzere Selanik’te hazırlanan Harekat Ordusunun Kurmay Başkanlığına getirildi. 16 Nisan 1909’da bu Ordu ile İstanbul’a geldi. Ayaklanma bastırılınca Selanik’e döndü.

15 Ocak 1911’de 5’inci Kolordu Kurmaylığında bulundu. 9 Mart 1911’de Arnavutluk’ta başlayan ayaklanmayı bastırmakla görevli Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa emrinde görevlendirildi. 8 Ekim 1911’de Garp Trablusu’nu İtalyan’lara karşı savunmak üzere kendi isteği ile Mısır’a hareket etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından görevli olarak Bingazi’ye gönderildi. (19 Ekim 1911) Hastalanışı Mısır’a geri dönüşünün nedeni olmuş ise de 8 Kasım 1911’de Kur. Yzb. Nuri Bey (Conker) ile birlikte yola çıkarak bir ay sonra oraya yine ulaştı. Burada Derne karşısındaki kuvvetlerimizin Şark Gönüllü Komutanlığı’nı üzerine aldı. Ve ayrıca Bingazi Havali Kumandanı oldu. 18 Aralık 1911-24 Ekim 1912 günlerinde Bingazi, Derne ve Tobruk bölgelerinde önemli ve başarılı görevleri görüldü. 27 Kasım 1911’de Binbaşılığa yükseldi.

Balkan Harbi üzerine İstanbu’a geldi ve 21 Kasım 1912’de Akdeniz Mürettep Kuvvetler Kumandanlığı Kurmaylığı Harekat Şb. Müdürlüğünde çalışmaya başladı. 11 Mart 1913’te Yarbay oldu. Ertesi gün kendisine Fransa Hükümeti tarafından Şövalye rütbesinde Lejyon Donör nişanı verildi.

6 Kasım’da 2 sene kıdem zammı aldı, bundan 14 gün sonra ataşemiliter olarak görevlendirildiği Sofya’ya ulaştı. 6 Aralık’ta 4’üncü rütbeden Osman-i Nişanı ile değerlendirildi. Bu görevde iken 29 Ekim 1914’te 2 yıl daha kıdem zammı almış 17 Ocak 1915’te Altın Liyakat Madalyası ile kutlanmıştır.

Sofya’dan ısrarla cephe görevi istediği için Tekirdağ’da kuruluş durumundaki 19’uncu Tümen’e atandı, 24 Ocak 1915’te buraya geldi. Adı geçen Tümen’i hazırlama ve kurmaktaki başarısı 3’üncü rütbeden Osmani Nişani verilmesini sağladı. (1 Şubat 1915)

25 Şubat 1915’te Eceabat’a (Maydos) gelen Mustafa Kemal bir ay kadar Maydos Bölge Komutanlığını, Müttefiklerin kara harekatını insiyatifi ile Conkbayir’da durdurduğu günden başlayarak (25 Nisan — 18 Mayıs 1915) getirildiği Arburnu Grup Komutanlığı görevini yaptı. 1 Haziran 1915’te Albaylığa yükseltildi. 15 Temmuz 1915’te kendisine Harp Madalyası verilecek, 28 Temmuz 1915’te 15’inci Kolordu ve 8/9 Ağustos 1915’te ise Anafartalar Grup Komutanı olan Mustafa Kemal 10 Ağustos 1915’te ikinci Conkbayır savaşında Anzak kuvvetlerini biiyük bir yenilgeye uğratacak, böylece Çanakkale Savaşı’nın sonunu belirleyecektir. 1915 yılı sonlarında Maydos’tan ayrılan Mustafa Kemal, 16’ncı Kolordu’yu kurmak ve 3’üncü Ordu’nun sağ yanını korumak amacı ile Diyarbakır’a gitti. 13/14 Mart-1916’da oraya vardı. 23 Mart 1916’da 2 yıl kıdem zammı aldı. 1 Nisan 1916’da 1 yıl daha kıdem zammı alarak Tuğgeneral oldu. Kısa bir süre sonra 9 Mayıs 1916’da Avusturya – Macaristan Harp Nişanı ve Kruva do Merit Nişanının 3’üncü rütbesi verildi.

Bu görevde iken 26 Temmuz 1916’da Ruslardan Muş’u ve arkasından Bitlis’i geri aldı. 3.10.1916’da onu 2’nci Ordu Kumandan vekili görüyoruz. 12 Aralık 1916’da 2. rütbeden Mecidi Nişanı ile taltif edildi.

Hicaz Kuvveyi Seferiyesi Kumandanlığı, 17 Şubat 1917’de Alman imparatoru tarafından 1. Rütbeden Kılıçlı Prusya Kordonu Nişanı, 5 Mart 1917’de 2. Ordu Kumandanlığı, 1 Nisan 1917’de 2. rütbeden Osmani Nişanı, 7. Ordu Komutanlığı, 9 Eylül 1917’de Avusturya- Macaristan hükümetleri tarafından 2’nci rütbeden Harb Alameti Merit Askeri Nişanı, Yıldırım Ordular Grup Kumandanı Mareşal Falkenhein ile anlaşamaması sonucu istifasi, 9 Ekim 1917’de İstanbul’a gelişi, ikinci kez 2’nci Ordu Komutanlığı, rahatsızlığı, 23 Eylül 1917 Altın İmtiyaz Madalyası, 15 Aralık 1917 — 4 Ocak 1918, bu arada bir yıl daha kıdem zammı ve 6 gün sonra Kılıçlı 1’inci Rütbeden Mecidi Nişanı, Almanya seyahati, İhtilaf devletlerinin harbi kazanamayacağını anlaması, Karlsbad seyahati, yine 7’nci Ordu Komutanlığı, 27 Ağustos 1918’de Fahri Yaver Hazreti Şehriyari ünvanının tevcihi, 30 Ekim 1918’de Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı ataması, sürüp giden canlı görevlerinin ve başarılarının özetidir. Adana’dan İstanbul’a döndü. 13 Kasım 1918.

30 Nisan 1919 günlü İrade-i Seniye ile 9’uncu Ordu Kıtaat Müfettişliğine atanacak, 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a yola çıkacaktır.

Anadolu’da milli mücadeleyi açma yolundaki hareketleri padişah, hükümet ve İtilaf Devletleri’nce beğenilmediğinden İstanbul’a çağırıldı. Mustafa Kemal Paşa bu emre uymadığından 8 Temmuz 1919’da memuriyetine son verildi ise de, o da 8/9 Temmuz 1919’da askerlikten istifa etti.

9 Ağustos 1919’da askerlik mesleğinden ihraç, verilen nişanların geri alınması ve tevcih edilen fahri yaverlik rütbesinin kaldırılması üzerine irade çıktı.

Erzurum ve Sivas Kongreleri ile 22 Nisan 1920’ye kadar Hey’eti Temsiliye Reisi bulunduğu sürece il, cephe ve kolordu komutanları ile ilişki kurarak yurdu ve cepheleri yönetti. 24 Nisan 1920’de T.B.M.M. başkanı seçildi. Bu suretle devletin ve hükümetin reisi oldu.

24 Mayıs 1919’da rütbesi kaldırıldığı ve idama mahkum edildiği hakkında irade çıktı.

Yunan Ordularının Eskişehir-Afyon üzerinden Ankara’ya ilerlediği çok buhranlı günlerde T.B.M.M. tarafından 5 Ağustos 1921’de Başkomutan seçildi.

Sakarya Meydan Muharebesini 21 gün 21 gece süren savaşmalardan sonra 13 Eylül 1921’de kazanan Başkomutan Mustafa Kemal’e T.B.M.M., 19 Eylül 1921’de Gazi sanını ve Müşir aşamasını verdi.

26 Ağustos’ta saldırıya geçip memleketi düşmanlardan temizlemek amacı ile 30 Ağustos 1922’de Başkomutan Savaşını kazanan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa ulusca kendisine duyulan giivenç ve inancın bir belirtisi olarak 29 Ekim 1923’de Cumhurbaşkanı seçildi.

 

Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Mareşal Çakmak)

2

1876 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Topçu Albay Ali Sırrı Bey, annesi Hasene Hanım’dır. 1887’de İstanbul Soğukkuyu Askeri Rüştiyesine, 1890’da Kuleli Askeri İdadisine ve 1893’te Harp Okuluna girdi. 1895’te burayı yedincilikle piyade teğmeni olarak tamamladı. 1898’de Harp Akademisi’ni bitirdi. Metroviçe Tümeni Kurmay Başkanlığı ilk görevidir. (11 Nisan 1899) 1901’de Kıdemli Yüzbaşı, 1902’de Binbaşı oldu. Bundan sonra Taşlıca ve Sırbistan Mutasarrıflığı ve Kumandanlığı, Mürettep Kosova Kolordusu Kurmay Baskanlığı yaptı (1910) ve aynı yıl Yarbay oldu.

1911’de Genelkurmay 5’inci Şube Müdürü, Batı Rumeli’yi İtalya’ya karşı savunan Garp Ordusu Kurmay Başkanlığı, 1912’de Arnavutluk ve Rumeli Islahat, Balkan Savaşı seferberliği başlangıcında Vardar Ordusu Komutanlığı Harekat Şube Müdürlüğü, 1913’te 2’nci Nizamiye Tümen Kumandanhğı, 1915’te Geçici olarak Çanakkale’de Anafartalar Grup Komutanı görevleri aldı.

Çanakkale’den sonra Doğu Cephesinde Kafkas Kolordu Komutanlığına (1916), Diyarbakir 2’nci Ordu (1917) ve Filistin 7. Ordu Komutanlıklarına getirildi. Sina Savaşlarındaki hizmetlerinden dolayı nişan ve sefer kıdemi olarak Korgeneralliğe yükseltildi (1918). Daha sonra İstanbul’da Genelkurmay Karargahı, 1’inci Ordu Komutan Müfettişi oldu. 3 Kasım 1919’da Osmanlı Hükümeti kararı ile Anadolu’ya gidecek hey’ete katıldı. O yıl Askeri Şura üyesi seçildi. 3 Şubat 1920’de Harbiye Nazırı olan Fevzi Paşa Anadolu’da Milli Mücadelenin teşkilatlanması için silah, araç ve gereç aktarılmasında önemli hizmetleri görüldü. Anadolu’ya geçince (8 Nisan 1920) İstanbul Hükümeti tarafından Milli Kuvvetlerin tertip ve teşvikçisi sayıldı. Rütbelerinin kaldırılması, nişanlarının geri alıması ve idam için ferman çıkarıldı. TBMM tarafından MilIi Müdafaa Vekilliğine ve Vekiller Heyeti Başkanlığına seçilen (3 Mayıs 1920) Fevzi Paşa, İkinci İnönü Zaferi’nden sonra Orgeneral oldu (3 Nisan 1921). Sakarya Savaşından önce Genelkurmay Başkan Vekilliğine getirildi (3 Ağustos 1921) Sakarya Zaferi üzerine kendisine Mareşallik rütbesi verildi. 1923’te asaleten ‘Genelkurmay Başkanı’ oldu. Bu görevde 1944 yılına kadar kaldı ve o yıl yaş haddinden emekliye ayrıldı. ?10 Nisan 1950’de yaşama gözlerini kapadı.? Çalışkan, iradeli, ahlaklı, faziletli, alçak gönüllü, sağlam karakterli bir komutan olarak sevildi ve sayıldı.

 

Batı Cephesi Komutanı General Mustafa İsmet İNÖNÜ

3

1884 yılında İzmir’de doğdu. Babası Sorgu Yargıcı Yardımcısı Hacı Raşit Bey, annesi Cevriye Hanım’dır. 1895’te Sivas Askeri Rüştiyesi’ni, 1897’de yarışma sınavını kazanarak girdiği Mühendishane İdadisi’ni, 1903’te Topçu Harp Okulu’nu sınıfının birincisi olarak bitirdi. O zamanlar Harbiye’yi derece ile bitirenler Kurmay adayı ayrıldıklarından Pangaltı’daki Harp Akademi’sine katıldi. Mustafa Kemal (ATATÜRK), Ali Fuat (CEBESOY), Asım (GÜNDÜZ) ve Ali İhsan (SABİS) son sınıfta bulunuyorlardı. Akademide Üsteğmen iken Altın Maarif ve Liyakat Madalyası aldı. Yine sınıf birincisi olarak burayı bitirdi (1906), Kurmay Yüzbaşı oldu. Edirne’de 2’nci Ordu 8’inci Topçu Alayı 3’üncü Bölük Komutanlığına atandı. 2 yıl sonra Kıdemli Yüzbaşı olunca Ordu Kurmaylığında görev aldı. Kısa bir süre geçince onu İstanbul’da 2’nci Süvari Tümeni Kurmaylığında, 1910’da kendisini daha önce Rumeli’deki bir manevrada tanıyıp değerleyen Genelkurmay Başkanı Ahmet İzzet Paşa emrinde 4’üncü Kolordu Kurmaylığında, Yemen Genel Kuvvetler Kurmaylığında ve Kurmay Başkanlığında görüyoruz. Sana’nın boşaltılmasında ve Yemen Savaşlarında gösterdiği başarı 4’üncü Mecidiye Nişanı ile değerlendirilmesine 1 yıl 4 gün kıdem zammı almasına ve Binbaşılığa yükselmesine olanak sağladı (1910). 3 yıl sonra İstanbul’da Harbiye Nezareti’nde, bir yıl sonra Çatalca Genel Başkomutanlık Kurmaylığında görev alıyordu. Balkan Harbine katılmaktan 2 yıl kıdem zammı alacak, 1914’te Genelkurmay 3’üncü Şube (Seferberlik ve Tahşit) Müdürlüğüne atanacak, bu arada 3 yıl hazer zammı alacak, aynı yerde 1’inci Harekat Şubesi Müdürlüğü yapacak; Kasım 1914’te Yarbaylığa yükselecek, 1915’te Keşan’da 2’nci Ordu Kurmaylığında bulunacak, 3 yıl daha sefer kıdem zammı alacaktır. Bu görevleri sırasında Muharebe Gümüş İmtiyaz Madalyası, 2. sınıf Demir Salip Nişanı, 3’üncü rütbeden Avusturya Kruvadovit Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası, Muharebe Altın Liyakat Madalyası ve Almanya 1’inci sınıf Demir Salip Nişanı ile değerlendirilecektir.

Daha sonra sırasıyla 4’üncü Tümen, 1917’de Mustafa Kemal emrinde ilk kez birlikte çalışma, Suriye’de 20’nci Kolordu, Halep’te 3’üncü Kolordu Komutanları, şiddetli bir rahatsızlık, İstanbul’a dönüş, Harbiye Nezareti Müsteşarlığı Askeri Şura Müdürlüğü ve Sulh Hazırlıkları Komisyonu çalışmalarına katılma evreleri gelir.

Mart 1920’de Anadolu’ya geçti ve 9 Nisan 1920’de Ankara’ya ulaştı. Açılan T.B.M.M.’ne Edirne Milletvekili olarak katıldı.

Yeni kurulan hükümete Erkan-ı Harbiye Umumiye Vekili olarak girdi. Sonuçta İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal ile birlikte İsmet Bey’i de idama mahkum etti.

25 Ekim 1920’de Batı Cephesi Komutanı olarak atandı. Birinci İnönü Zaferi (10 Ocak 1921) üzerine aynı tarihte T.B.M.M. kendisine Tuğgeneral rütbesini verdi.

1 Nisan 1921’de İkinci İnönü Zaferi’nde Metristepe’den Ankara’ya çektiği telgrafında “Düşman, binlerce ölülerinin doldurduğu muharebe meydanını, muzaffer silahlarımıza bırakmıştır.” demekte Mustafa Kemal ise “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz” karşılığını vermektedir. İsmet Paşa Kurtuluş Savaşının sonuna kadar aynı görevde kaldı. Sakarya Savaşı ile Büyük Taarruz arasında ordunun amaç gerçekleştirecek niteliğe yükselmesinde büyük emeği geçti. Büyük Taarruz ve Başkomutan Savaşı başarıları sonucu T.B.M.M. kendisine Korgeneral rütbesini verdi. 31 Ağustos 1922. 3 Ekim 1922’de açılan Mudanya Mütarekesine, Türk temsilcisi olarak katıldı. 26 Ekim 1922’de Dışişleri Bakanı oldu. 30 Ekim 1923’te Başbakanlığa seçildi. 6 Mart 1922’de Başbakan oldu. 30 Ağustos 1926’da Orgeneralliğe yükseltildi. 30 Mart 1927’de emekli oldu.

İnönü, Atatürk’ten sonra (11 Kasım 193 8) Cumhurbaşkanı (14 Mayıs 1950’ye kadar), CHP Genel Başkanı, 10 Kasım 1961-6 Şubat 1965 günlerinde kurulan üç kabinenin de Başbakanı olarak görev aldı. 7/5/1972 gününde Parti Genel Başkanlığından istifa eden İsmet İnönü 25 Aralık 1973’te yaşama gözlerini kapadı.

12 Şubat 2016, Cuma 87795 kez görüntülendi